Tuesday, December 27, 2011

Zahide Erkök - TALENT: Hand crafts // YETENEK: El sanatları


Interview: Fulya Ozturk // Röportaj: Fulya Öztürk

*How did your interest for hand crafts begin?
Every member of the family had a talent for arts. My father whom I never met because he died when I was a baby was said to have a very beautiful handwriting like calligraphy and to type good speech texts when he was the president of the city for CHP political party. My two older sisters had education at Akşam Sanat Kız Enstitüsü (Girls’ Art Institute) and did their best for the fashion show’s clothes and the needle and hooked needle work to be exhibited. My sister Zühre was talented for sewing and Zarife was talented on needle work. My other sister Zülfiye was so good on charcoal drawing and painting. And my brother was also drawing and doing wood work through his high school and university years. By this way, my awareness and talent of mine began and developed. I must not skip saying my mum’s Bosnian pastry was a hand craft too.


For me; hand craft is adding arts in everything. As how Shakespeare said; “You should do your work best even you are a garbage man”.

*For which hand crafts are you talented?
It’s a good feeling that I feel I am talented for whatever I want or enjoy to do. Nothing is unable to be done if it is desired to be done. I am one of the people who thinks there must be curiousity for beautiful things and there must not be laziness as the base for this.

Women think cooking is hard. In fact, as my brother says, except very special meals, for almost all of them you roast the onion and add the vegetables as a basic statement.

The hand craft I love most is being busy with brushes and a wide spectrum of colours as a good feeling. I think creating patterns, playing with colours are my favorite hobbies. Also, needle work, knitting, creating flowers from clothes (with special iron press) and with paint for a bouquet of roses or flowers.. If I got more involved with that I think I could even do wedding flowers. And also, verbana done by pastry and batik..

Adding all, I did so many work like needle work on canvas, coarse muslin.. Even, some pieces I had done when I was a child was put in my sisters’ dowries. Again in this period I earned pocket money. Especially knitting patterns on mountain-jumpers, sewing blouses, I prepared some pieces for shops and special people in my environment.

With a friend of mine, I clothed a couch with sailing bends at Military Museum (Askeri Müze) and prepared ornaments as “Sirkeci’s purple roses” (Sirkeci’nin mor gülleri) composed by hundereds of purple roses for streets from Sirkeci to Gulhane Park (Gülhane Parkı) for a bienal in Hagia Sophia (Aya Sofya). We even did envelop applications for glass stuff. I earned a little money as if I was doing them for help.


Lately, wood painting. From time to time, I go on knitting. I write short stories. Also, I prepare scrap-cards of the presents I bought, I wrap the presents specially for each person. Table setting and cooking also give me happiness.

*Have you earned money from your talent?
I have a period in my life that I earned 800 TL from wood painting. Besides, I stil do and bring as home present to my beloved friends. I think this is some kind of earning too.

*Through the day, what time do you like to do hand crafts?
I work weekdays, so I can’t have time to do these days. The time period I love most is doing painting in my balcony with my colourful flowers when the sun makes me warm.

*Is your style stuck to rules or you add your own style too?
Always, there must be basic rules but adding my own style is the most beautiful thing.

*Is the equipment enough? Is it expensive?
For the things I do, equipment is enough. I can find what I look for in a stationery shop easily. I dont think the equipment is expensive.

If I begin to do special work like filigree, equipment is very expensive.

***

*El sanatlarına ilginiz nereden başladı?
Aile içinde her bir ferdin sanata yatkınlığı vardı. Kendisini tanıyamadığım rahmetli babam hat sanatçısı gibi güzel yazısı ve CHP ilçe başkanlığı yaptığı dönemlerde güzel hitabet yazıları yazarmış. İki büyük ablam Akşam Sanat Kız Enstitüsü’nde eğitim aldı ve onu en iyi şekilde uygulamaya geçirerek yaptıkları arasında defileye çıkan giysi ve teşhir edilen gerek iğne, gerekse tığ işlerini beğenirdim. Zühre ablam dikiş, Zarife ablam nakış ustasıydı. Benden bir büyük ablam Zülfiye’nin kara kalem ve yağlı boya resim yapma kabiliyeti oldukça iyiydi. Abim ise lise ve üniversite yıllarında resim yapar ve el sanatı diyebileceğimiz marangoz işleri ile uğraşırdı. Dolayısıyla göz aşinalığı ve beceri bu şekilde başladı ve gelişti. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; annem oya gibi Boşnak böreği yapardı.


Bana göre; elin sanatı her şeye sanatsallığı katmaktır. Shakespeare’in dediği gibi “Çöpçü de olsan yaptığın işi en iyi yapacaksın”.

*Hangi el sanatlarına yatkınlığınız var?
Yapmayı istediğim, keyif alabileceğim birçok şeye yatkınlığımın olması hoş bir duygu. Yetenek gerektirse de, isteyip de yapılamayacak şey yoktur. Güzel şeylere merak olması ve tembellik olmaması da bu işin temeli diye düşünenlerdenim.

Kadınlar yemek pişirmenin zor olduğunu düşünürler. Halbuki abimin dediği gibi; çok özel yemeklere girmiyorsan hepsinde yöntem soğanı kavur, sebzeyi içine koy ve pişmeye bırak gibi basit bir temelden oluşur.

En çok sevdiğime gelince fırça ve rengarenk boyalarla uğraşmak çok güzel bir duygu.
Sanırımın desen oluşturmak, renklerle oynamak en sevdiğim hobilerimden biri. Yanı sıra tığ işleri, örgü, bir dönemde kumaştan (özel ve ilkel çiçek oluşturma ütüleriyle), hatta boyayarak hareler oluşturup yaptığım gül ya da çiçek demetleri... Belki biraz daha uğraşsaydım düğün çiçeklerini de o yatkınlıkla yapardım sanıyorum. Yanı sıra hamurdan yaptığım mineler, batik tarzı boyamalar da mevcuttur.

Tüm bunların dışında, kanaviçe, etamin gibi işlerle de oldukça fazla uğraştım. Hatta küçük yaşlarda yaptığım ve ablamların çeyizlerinde benim elimden çıkan parçalar mevcuttur. Gene aynı dönemlerde az da olsa cep harçlığı çıkarmışımdır. Özellikle örgüde desenlerden oluşan dağcı kazakları örüp, bluzlar dikip mağazaya ve bir kaç siparişle değer verdiğim insanlara hazırladım.

Bir arkadaşımla birlikte Askeri Müze’de düzenlenen bir defile için gemici düğümünden oluşan koltuk giydirme ve Aya İrini’de yapılacak olan bienal için özel olarak düşünülmüş “Sirkeci’nin mor gülleri” isimli, Sirkeci’den başlayıp, Gülhane Parkı gibi muhtelif yerlerde kumaştan yapılmış yüzlerce mor güllerle süslemeler yaptık. Hatta aynı dönemde camdan nesnelere zarf uygulamaları yaptık. Daha çok yardım amacıyla yaptığım bu işlerden de az da olsa para kazanmıştım.



*En çok hangi el sanatıyla ilgileniyorsunuz?
Şu aralar yaptığım ahşap boyamadır. Zaman zaman da örgü örmeye devam ediyorum. Küçük öyküler yazıyorum. Bir de sunacağım hediyelerin kartını bizzat ben hazırlıyor, paketini de kişiye özel süslüyorum. Sofra süsleme ve yemek yapmak ayrıca bana mutluluk veren zevklerim arasında.

*Yeteneğiniz size gelir getirdi mi?
Ahşap boyamalardan aşağı yukarı 800 TL kazandığım bir dönemim olmuştur. Hatta hala yaparak, sevdiğim arkadaşlarıma ev hediyesi olarak götürüyorum. Bunun da bir kazanç olduğunu düşünüyorum.

*Günün hangi saatlerinde ilgilenmeyi seviyorsunuz?
Çalışıyor olmam nedeni ile hafta içinde bu uğraşlara zaman ayıramıyorum. En çok sevdiğim zaman dilimi güneş ışığının beni ısıttığı ve rengarenk çiçeklerimden oluşan etrafı açık olan balkonumda boya yapmak.

*Tarzınız kurallara dayalı mı yoksa kendi yorumunuzu katıyor musunuz?
Temel kurallar her zaman olmalı ama kendi yorum ve yansıyı katmak en güzeli.

*Malzemeler sizce yeterli mi? Pahalı mı?
Benim yaptığım işlerde malzemeler yeterli. Aradığımı en yakın kırtasiyede bile rahatça bulabiliyorum. Pahalı olduğunu düşünmüyorum.

Telkari gibi özel işlere girilirse ekipman oldukça pahalı.